top of page
log_sms.png

İş Kazasında Hukuki Sorumluluk

  • 28 Şub
  • 4 dakikada okunur



İş kazası kelime anlamı olarak işçinin, işyerinde veya işverenin görev vermesi ile iş yeri dışında çalışırken meydana gelen ve işçinin bedenen ya da ruhen engelli hale gelmesine , kimi zaman da ölümüne neden olan olaydır.


5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununun 13. maddesine göre, iş kazası;

"a. Sigortalının iş yerinde bulunduğu sırada,

b. İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya görevi nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş veya çalışma konusu nedeniyle iş yeri dışında,

c. Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak iş yeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

d. Emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

e. Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında, meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaydır."


6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunumuzun 3/1-g. Maddesine göre ise "İş kazası: İş yerinde veya işin yürütümü nedeniyle meydana gelen, ölüme sebebiyet veren veya vücut bütünlüğünü ruhen ya da bedenen engelli hâle getiren olayı" şeklinde tanımlanmaktadır.


Yukarıda, alıntılamış olduğumuz Kanunun 13. Maddesine göre;

1) İş yerinde meydana gelen zararların iş kazası olarak nitelendirilebilmesi için işçinin uğradığı ruhen ya da bedenen engelin sadece yapılan iş nedeniyle meydana gelmiş olması gerekmez zarara neden olan olayın iş yerinde yaşanması yeterlidir. (Bkz. Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2013/3429 E., 2013/26001 K. sayılı kararı,)

2) İşverenin ,işçiyi görev tanımı dışında bir iş için iş yeri dışındaki bir yerde görevlendirmesi sonucunda işçide meyana gelen ruhen ya da bedenen engeller iş kazası olarak sayılır.


İş Kazasının Tespiti Davası


5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun 13. maddesine göre iş kazası; işçinin iş yerinde bulunduğu sırada, işveren tarafından yürütülen bir iş nedeniyle, görev icabı iş yeri dışında olduğu zamanlarda, emziren kadın işçilerin süt izni sürecinde veya işveren tarafından sağlanan bir taşıtla işe gidip gelirken meydana gelen ve işçiyi fiziksel ya da ruhsal olarak etkileyen olaylardır.


Bununla birlikte, 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre iş kazası; iş yerinde ya da işin yürütümü sırasında meydana gelen, ölümle sonuçlanabilen veya vücut bütünlüğünü bozacak ölçüde zarar veren olaylar olarak tanımlanır. Bu tanımlardan hareketle, iş kazasının üç temel unsuru bulunmaktadır:


  1. Kazanın beklenmedik bir şekilde gerçekleşmesi,

  2. İşin yürütümü sırasında meydana gelmesi ve iş ile arasında illiyet bağının bulunması,

  3. İşçinin fiziksel veya ruhsal zarar görmesi.


İş kazasının tespiti davası, Sosyal Güvenlik Kurumu’na işveren ya da işçi tarafından yapılan başvuru üzerine, iş kazası olarak kabul edilmeyen durumlarda veya işverenin bildirimde bulunmadığı takdirde işçinin iş kazası nedeniyle kendisine tanınan çeşitli haklarını kullanabilmek için öncesinde başvurması gereken dava yoludur. Bu tespit davası sonucu yaşanan olayın “iş kazası” niteliği taşıdığı tespit edildi ise işçinin geçici iş göremezlik ödeneği, sürekli iş göremezlik ödeneği, iş kazası nedeniyle maddi ve manevi tazminat gibi hakları ve alacakları doğar. Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2015/2558 E., 2015/5241 K. sayılı kararında da “Kurumun bir olayı iş kazası kabul etmemesi durumunda ilgililer işverenin yanında Kurumu da hasım göstererek iş kazası tespit davası açabilirler. Bunun yanında aksine olarak Kurumun bir olayı iş kazası kabul etmesi halinde ise ilgililer Kurumu da hasım gösterecekleri bir dava ile yine olayın iş kazası olmadığının tespitini her zaman mahkemelerden isteyebilirler.” hükmü tesis edilmiştir. Yargıtay kararından da anlaşılacağı üzere iş kazasının tespit davası zarar gören işçi tarafından açılabileceği gibi Sosyal Güvenlik Kurumu'nun başvuruya verdiği karar doğrultusunda işveren tarafından da açılabilir.


İş Kazası Durumunda Yapılması Gerekenler


İş kazasının gerçekleşmesi durumunda işverenin en kısa sürede emniyet güçlerine ve en geç üç iş günü içinde Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) bildirimde bulunması gerekir. Eğer işveren bu yükümlülüğünü yerine getirmezse idari para cezası ile karşılaşabilir. İş kazasının SGK tarafından kabul edilmemesi halinde ise iş kazasının tespiti için dava açılması mümkündür.


İş Kazasının Tespiti Davası


İş kazası geçiren işçi veya işveren, iş kazasının tanınmaması halinde İş Mahkemelerinde iş kazasının tespiti için dava açabilir. Eğer iş kazası nedeniyle işçi vefat etmişse, işçinin yakınları da dava açma hakkına sahiptir. Yargıtay kararlarına göre, iş kazasının tespiti davalarında davalı taraf genellikle SGK olurken, işveren de davaya dahil edilebilir.


İş kazası tespit davaları, işçinin iş hukuku kapsamında sahip olduğu tazminat haklarını kullanabilmesi açısından önemlidir. Çünkü iş kazası olduğu tespit edilirse işçi, maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. Ayrıca, SGK tarafından geçici iş göremezlik ödeneği, sürekli iş göremezlik ödeneği, maluliyet aylığı gibi haklardan faydalanabilir.


İşçinin İş Kazası Nedeniyle Yararlanabileceği Diğer Hak ve İmkanlar


İş kazasının tespit edilmesi halinde işçi, işverenden ve SGK’dan çeşitli haklar talep edebilir. Bunlar arasında şunlar yer alır:

  • Maddi ve Manevi Tazminat: İşçi, uğradığı zararın iş kazasından kaynaklandığını kanıtladığında, işverenden zararının tazmin edilmesini isteyebilir. İşçinin sürekli iş göremez hale gelmesi durumunda, yaşam boyu sürecek gelir kaybı nedeniyle işverenin maddi tazminat ödemesi gerekmektedir.

  • Geçici İş Göremezlik Ödeneği: İş kazası nedeniyle çalışamayan işçi, belirli bir süre boyunca SGK tarafından geçici iş göremezlik ödeneği alabilir.

  • Sürekli İş Göremezlik Ödeneği: İş kazası sonucu iş gücü kaybına uğrayan işçi, sürekli iş göremezlik ödeneğinden faydalanabilir.

  • Maluliyet ve Maaş Hakları: İşçinin çalışma gücünü büyük oranda kaybetmesi durumunda maluliyet aylığı bağlanabilir.


İş kazası sonucu işçinin ölmesi halinde, yakınları işverene karşı destekten yoksun kalma tazminatı talep edebilir. Bu tazminatın alınabilmesi için ölen işçinin mirasçısı olmak zorunlu değildir, Yargıtay kararlarına göre işçi ile zarar gören arasında yakınlık bağı bulunması yeterlidir.


İşverenin Sorumluluğu


İşveren, iş yerinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerini almak ve işçilerin güvenli bir ortamda çalışmasını sağlamakla yükümlüdür. Eğer iş kazası, işverenin gerekli önlemleri almamasından kaynaklanıyorsa işverenin tazminat ödemesi kaçınılmaz olur. Ancak bazı durumlarda işverenin sorumluluğu ortadan kalkabilir:


  • Mücbir sebep: Öngörülemeyen ve önlenemeyen doğal afetler gibi durumlar,

  • İşçinin ağır kusuru: İşçinin bilinçli ve kasıtlı olarak kazaya sebebiyet vermesi.

Buna rağmen, iş kazalarının büyük bir kısmında işverenin sorumluluğu bulunmaktadır. İşveren, iş sağlığı ve güvenliği önlemlerini almadığında hukuki ve cezai yaptırımlarla karşı karşıya kalabilir.


Sonuç


İş kazaları, iş hukuku çerçevesinde işçiye çeşitli haklar tanırken, işverene de önemli yükümlülükler getirir. İş kazası geçiren işçi, tazminat ve SGK ödeneklerinden faydalanmak için öncelikle iş kazasının tespiti davası açabilir. İşveren ise iş kazasının hukuki sorumluluğundan kaçınmak için gerekli iş güvenliği önlemlerini almak zorundadır. İş kazası ile işverenin kusuru arasında illiyet bağı bulunuyorsa, işçi ve yakınları maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilir. İş kazası davalarında görevli mahkemeler İş Mahkemeleri olup, arabuluculuk dava şartı değildir. Bu nedenle işçi, doğrudan mahkemeye başvurarak haklarını arayabilir.


Av. Hazal TANIR


Kaynakça

YILMAZ, A., Sosyal Güvenlik Hukukunda İş Kazası Kavramı, Sosyal Güvence Dergisi, Yıl 6, Sayı 11

ERDOĞAN, Av. Mehmet Ş.(2013), İş Kazasında Zarar Görenlerin ve Yakınlarının Maddi ve Manevi Zararlarının Tazmini, Dergipark, s.1099-1109

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu

6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu

4857 sayılı İş Kanunu

6098 sayılı Borçlar Kanunu

Subscribe to our newsletter

 
 
  • LinkedIn
bottom of page